Kişisel Gelişimimiz İçin İlk 10 Adım
1. Kişisel gelişimi benimsemeliyiz
Gerçekten kendimizi yetiştirmeyi, geliştirmeyi istiyor muyuz?
Yoksa popüler söylemlerle ilgilenmeyi mi seviyoruz?
Ya da kişisel gelişim eğitimlerini CV’mize yazmak için mi alıyoruz?
Kişisel gelişimimiz için ilk adım niyet etmek. Kendimizi gerçekten geliştirmeye niyet etmek. Yani istemek ve kendimize inanmak. İnsan bilmediğini isteyemez. Biz ne istediğimizi biliyoruz. Kendimizi geliştirmek. İnsan istemediğini yapamaz.
Demek ki önce gönülden istemek gerekiyor. Örneğin hasta bir insan çok güzel yemekler görür ama yiyemez. Çünkü isteği yoktur. İsteği olmadığı için de harekete geçmez.
Niyetimiz sadece kendimizi geliştirmek, yetiştirmek olmalı. Başkalarını ölçü alıp onları geçmek, üstünlük kurmak değil. Çünkü bu tür bir hayat hem insanı yorar hem de hayatımızı başkalarının hayatına göre şekillendirmiş oluruz. Kendimizi bulamayız. Bu keşif yolculuğu da başlamadan biter. İnsanın kendisini keşfi bir mühendis edasında olmalıdır. Burada bahsettiğim şey insan mühendisliğidir. Yani kendinizin mühendisi olmanız gerekecektir. İşte o zaman kendinizdeki değişimleri gözlemleyebilirsiniz.
2. Harekete geçmeliyiz
Niyet ettik, istedik. 2. adım harekete geçmek. Gelişim için harekete geçmeliyiz. Hareket, isteğin hizmetçisidir. İstersek hareket ederiz. İstemezsek hiçbir güç bize konforumuzu terk ettiremez. Hareket etme isteği ve niyetimiz konfor alanınızı bozacak belki de fakat ulaşmak istediğiniz sonuçlar sizlere daha iyi sonuçların oluşmasını sağlayacaktır. Hayattaki hiç kimsede sihirli değnek olmadığı için değişim ve gelişim için istek ve niyetiniz yoksa, ne zamanınızı boşa harcamayın ne de paranızı. Ya mevcut durumu yaşar sana verilenle yetinirsin ya da bir şeylerin değişmesi için harekete geçersin. İstemek için ise önce bilmek gerekir. İsteklerimiz, inançlarımıza ve bilgilerimize tabidir. Neye inanırsak, neyi bilirsek onu isteriz. Kendi dünyamızı o bilgiler çerçevesinde kurarız. O nedenle bizi harekete geçirecek bilgileri elde etmek için 3. adıma geçelim.
3. Daha çok okumalıyız
Burada okumaktan kastım sadece kitap okumak değil. Yani okuma için yapmanız gereken şey kendinizi ve çevrenizi de okumak olmalıdır. Peki bu okuma şekli nasıl olmalı;
Gözlemleyin, kendi davranışlarınızı, çevrenizi, çevrenizdeki insanları gözlemleyin. Siz ne yapıyorsunuz? Kim ne yapıyor? Davranış biçimleri ne nasıl olmalı gibi değerlendirmeler yapmanız sizleri benzer davranışlarda tutarlı ve doğru adımlar atmanızı sağlar. Yalnızlığınızı avantaja çevirin gözlemleyerek çevrenizi bir nevi okuyun. Çevresini, arkadaşlarını, kendini ve doğayı okuyun. Gözlemi, okumayı o kadar iyi yapın ki, kendi dünyanızın senaristi veya yönetmeni olabilin.
Kitap okumak hayatımızın her alanında olması gereken bir alışkanlıktır. Burada önemli olan ne okuyacağınızı bilmektir. Çünkü ekmek ve su gibi sürekli okunması gereken kitaplar var. İlaç gibi sadece ihtiyaç duyduğumuzda okumamız gerekenler var. Ya da çerez gibi okursak vitamin sağlayan okumazsak pek bir şey kaybettirmeyen kitaplar var. Bunları kendi hayatımıza göre iyi tespit etmek gerekir. Meraklandığınız alanlar veya yaptığınız meslek, değiştirmek ve geliştirmek istediğiniz yönleriniz ile ilgili kaynakları okuyun. Kişiliğimize, insanlığımıza katkı sağlayan kitaplar okumak önemlidir. Mesleki gelişimimize yön veren kitaplar okumak ise bir gerekliliktir. Kendimizi okumayı başardıysanız neler okumanız gerektiğini de bulursunuz.
4. Kendimizi tanımalıyız
Kendimizi tanımanızın yolu, sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri tespit etmekten geçer. Kendinizi tanımak güçlü ve zayıf yanlarınızı bulmak bir nevi kendi envanterinize sahip olmaktır. Şöyle düşünün bir işletme sahibisiniz ve kendinizi işe alacaksınız, nasıl bir cv sizin kabul edilebilirliğinizi arttırır. Buna odaklanın ve dokunmanız gereken yönlerinize eğilin. Kendinizi tanımaya somut ve soyut değerlerinizi ortaya koyarak başlayabilirsiniz. Elinize bir kâğıt ve kalem alın.
Somut değerlerinizi ve soyut değerlerinizi yazın. Somut değerler bölümünden başlayalım. Örneğin yaş, mezuniyet durumu, hobiler, fobiler, yabancı dil seviyesi, meslek, meslekte kaçıncı yıl vs.
Sonra soyut değerlerinizi yazın. Örneğin Endişe, depresyon, stres, korku, kızgınlık, bağımlılık, performans kaygısı, ilişki sorunları vs….
Herkesin iç dünyası birbirinden farklıdır. Soyut değerler kısmına kendimizde takdir ettiğimiz iyi yönlerimizi ve kurtulmak istediğimiz yanlış alışkanlıklarımızı yazabiliriz. Kurtulmak istediğimiz diyorum çünkü kendini geliştirmek isteyen kişi yanlış alışkanlıklarından kurtulmak isteyecektir.
Yanlış alışkanlıklar deyince aklımıza sadece klişe şeyler gelmesin. Tv, internet ve sigara bağımlılığı, tembellik gibi. Çünkü kimi insan bunlar bende yok, yanlış alışkanlığım yok deyip işin içinden sıyrılabilir. Bunlarla beraber her an kaygılı olmak yanlış bir alışkanlıktır mesela. İnsanlara hayır diyebilmeyi öğrenmemek ve her istediklerini yapmak da yanlıştır. Bir davranışınız için herkesten onay beklemek de yanlış bir alışkanlıktır. Evet, güçlü ve zayıf yanlarımızı tespit ettik. Somut ve soyut değerlerimizi ortaya döktük. Kişisel gelişim yolculuğunun zor kısmı tamamlandı. Artık eksikliklerimizi tamamlamak ve yeteneklerimizin üzerine yeni yetenekler eklemek kaldı.
5. Günlük, haftalık, yıllık planlar oluşturmalıyız
Günlük, haftalık, yıllık hedefler koyarak o hedeflere ulaşma çabanız kişisel gelişiminize büyük katkı sağlayacaktır. Bu programı yaparken sürecin nasıl işlemesi gerektiği konusunda bir aksiyon planınız olmalı ve bunu yazıya dökmelisiniz. Her yaptığınız davranışı mutlaka işaretlemeli bir sonraki davranışa geçmeyi heves ve istekle yapmalısınız. Zamanın en hızlı değişken olduğu yaşam çizgimizde kendimize kattıklarımızın sonuçlarının hızlı görmeye başlarsınız. Sabırlı olun ve inançla yapmaya devam edin.
6. Erken kalkmalıyız
Uzmanlara göre erken kalkmanın zihnimiz ve beden sağlığımız açısından birçok faydası var. Erken kalkmak zaman yönetimini doğru yapmanız için de yararlı olacaktır. Programlanmış iş akışları sizlerin kendinize daha çok zaman ayırmanızı sağlayacaktır.
7. Yeni bir dil öğrenmeliyiz
Yabancı dil öğrenmek çok faydalıdır. Beynin dil merkezlerini geliştirir. Düşünme hızımızı arttırır. Yabancı dilde her yeni kelime öğrendiğimizde daha güçlü bir hafızaya sahip oluruz. Yeni bir dil öğrenmek deyince gözümüz korkmasın. İlla ki akıcı konuşmak zorunda değiliz. Sadece yabansı dille sınırlamak gerekir aslında bu durumu. Matematik aslında sadece sayısal veriler olarak görmenin dışında bize kazandıracağı şey farklı bakış açılarını oluşturmasıdır. Edebiyat ve şiiri hayatınıza mutlaka sokun hayal etme ve görme yetiniz üzerinde olumlu etkisi olacaktır.
8. Yeni bir hobi edinmeliyiz
Yeni bir hobi edinmelisiniz. Edindiğiniz hobiler edinmek, deneme ve öğrenme adımları atma konusunda bizlere yol gösterici olacaktır. Beyni şaşırtmak beyni geliştirmek için önemli bir detaydır. Bir tür beyin jimnastiği yaptırarak algılama ve geliştirme adımı için önemli bir detaydır.
9. İletişim becerilerimizi geliştirmeliyiz
Günlük hayatta en sık kullandığımız beceri, iletişim. Hayatımızda olmazsa olmazımızdır, doğru ve etkili iletişim kurmak. Ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla, iş yerindeki arkadaşlarımızla hep iletişim içerisindeyiz. Toplumda görülen problemlerin %80’ni iletişimsizlikten ya da kendini yanlış ifade etmekten geliyor. İnsanlar karşısındakine problemini söylemiyor, onun anlamasını bekliyor. Kimse kimsenin zihnini okuyamadığına göre doğru iletişim kurmanın yöntemlerini öğrenmek ve o şekilde hareket etmeniz gerekmektedir.
İyi bir iletişim için:
- Kişisel gelişimin her aşamasında olmazsa olmazımız gözlem yapmak. İletişim içinde aynı şey geçerlidir. Doğru iletişim için doğru gözlem yapmak gerekmektedir. Kişilerin hareketlerini, iletişim şekillerini gözlemleyin. Belki sorun olarak gördüğünüz bir iletişim tarzı onlar için sorun değildir.
- Soru sorma konusunda maalesef toplumsal bir yetersizliğimiz olduğu gerçeğini unutmayalım. Soru sormanın yapıcı etkisinden çok, sorularımız ile suçlama yönünün ağır bastığı gerçeği mutlaktır. Soru soralım. Anlaşmak ve anlaşılmak için iyi bir yöntem. Fakat doğru soru kalıpları ile bunları yapmak gerekir.
- Göz teması kurarak yapıcı tavırlar ve düşünceler ortaya koyalım.
- Karşımızdakini sözünü kesmeden dinlemelisiniz. Bu hem sabır gücünüzü arttırır hem de karşınızdaki kişiyi önemsediğimizi, değer verdiğinizi gösterir. Önemsendiğini gören kişinin size olan saygı, sevgi ve güveni artar.
- İletişim becerinizi geliştirmek için çeşitli eğitim seminerlerine katılabiliriz. Hem iş hem de aile yaşamında size çok katkıları olacaktır.
10. Yüz yüze veya online eğitim programlarına katılabiliriz!
İster mesleğimizle ilgili isterse merak ettiğimiz farklı bir alanla ilgili eğitim seminerlerine, ücretli, ücretsiz eğitimlere katılabilirsiniz. Seminerlerin bir takım teknik özellikleri bize kolaylık ve yarar sağlar. Örneğin seminerler kısa bilgiler içerir. Bu durum insanı yormaz. Seminerler okul eğitimi gibi uzun zaman almaz. Kısa vadede bir konu hakkında zevkle bilgi sahibi olursunuz. Seminerler çağın son gelişmelerine göre hazırlanır. Böylece yeniliklerle tanışırız. Teknolojik, yazınsal, ekonomik vs çeşitli alanlardaki son gelişmelerden haberiniz olur. Ayrıca seminer ve kurslarda yeni çevre, yeni arkadaşlar edinirsiniz. Eğitim seminerleri bilgi edinmemizi eğlenceli hale getirir. Böylece kişisel gelişiminiz ve kariyer hayatınız kısa bir eğitim aktivitesiyle çok önemli bir ilerleme kaydeder.
Kişisel gelişim adına birçok yöntem ve yapılması gerekenler tabiiki var. Kişisel gelişim alanını sadece saydığımız maddelerle sınırlandırmamak gerekir. Belirttiğim tem maddelerin dışında kendinize katmak istediğiniz gelişmeler ile ilgili aklınıza gelebilecek her türlü konuyu mutlaka bizimle paylaşın ya da araştırın. Kısa ya da uzun bunu süresini tayin edemediğimiz varlık dünyamızda yaşadığımız süreci konforlu verimli ve mutlu geçirmek tamamen bizim elimizde. Her şeyden önce yapacaklarınız kendinize yatırım niteliğinde olacaktır. Hepimizin sahip olduğu aile, arkadaş ve dost çevresi var. Fakat siz kendinizdeki ışığı yakmazsanız onlara da yardımcı olamazsınız.
İstemenin gücüne de inanmalıyız. Bu isteme gücü bize kalpten inanmayı ardından hayal kurmayı getirecektir. Hayal kurmak ümidimizi arttırır. Ümidimizin artması pozitif bakış açımızı geliştirir. Yapabileceğimize dair inancımız ve güvencimiz artar.